Üretici Sorumluluğu Kavram Belgesi

"Üretici Sorumluluğu" ilkesi, bir ürün için üreticinin sorumluluğunun tüketici sonrası aşamaya kadar uzandığı çevre politikası yaklaşımını tanımlar. Bu ilke, ürünün üretim aşaması ve atık aşaması arasındaki bağlantının oluşturulmasını içerir. Bu ilke, ürünün özel atık şekline dönüşmesiyle sonuçlanan ömrüne dahil olan çeşitli aktörlere yöneliktir. Örneğin Elektrik ve Elektronik Ekipman Atıkları (EEEA), ömrünü tamamlamış araçlar (ÖTA), ambalaj atığı, atık piller, kullanılmış ömrünü tamamlamış aküler, lastikler vb. Unutulmamalıdır ki, örnekleri verilen ürünleri ülkeye ithal eden gerçek ve tüzel kişiler, bu ilkeye göre üretici konumundadır.

Üretici Sorumluluğu kavramı tipik olarak yüksek çevre riski oluşturan ve toplama ve arıtma açısından yüksek ücretlere mal olan ürünler ve atık çeşitleri için uygulanmaktadır.

Halihazırda EEEA, ÖTA, ambalaj atığı ve kullanılmış pil ve akülerin KKTC'de toplanması ve arıtılması geri dönüşebilen metallerin satışından elde edilen gelirle sınırlıdır. Birçok EEEA ve ÖTA parçaları zararlı maddeler içerdiğinden çevreye ve insan sağlığına tehdit unsuru oluşturmaktadır ve atık sahasında tasfiye edilmektedir. Tüm atıkların toplanması ve taşıma, depolama, arıtma için gerekli yüksek standartların uygulanması EEEA, ÖTA, ambalaj atıkları, piller ve aküler gibi maddelerden dolayı çevre ve insan sağlığı adına oluşan riskleri azaltacak, ancak bu faaliyetleri sürdüren operatörlerin maliyetlerinin artmasına sebep olacaktır. Söz konusu atık çeşitlerinin yönetimiyle ilgili AB direktiflerine göre, üreticiler ürünlerinin kullanımdan sonra onların ayrı bir biçimde toplanması ve arıtılmasıyla ilgili masrafların tümünü veya belirli bir kısmını finanse etme sorumluluğunu almalıdır.

"Plastiklerin, kağıtların, camların ve metallerin geri dönüştürülmesi bu atık çeşitlerinin ayrı bir biçimde toplanmasını gerektirmektedir. Bu atıkların en büyük üreticilerinin oluşturduğu geri dönüşülebilir ambalaj atıklarının toplanması, geri kazanılmış maddelerin satışından elde edilen gelirlerin, bu atıkların toplanması ve büyük üreticilerden geri dönüşüm tesislerine kadar taşınması sürecinde ortaya çıkan maliyeti karşılaması adına faydalı bir faaliyettir. Evsel atıklarda bulunan geri dönüştürülebilir ambalaj malzemelerinin %70’inden fazlasında durum daha farklıdır. Konutların ortaya çıkardığı ambalaj atıklarının toplanması ve arıtılmasından dolayı oluşan maliyetler, bu süreçte elde edilen geri dönüşüm materyallerinin satışından elde edilen gelirlerin üzerindedir. Geri dönüştürülebilir atıkların ayrı bir biçimde toplanması ve arıtılmasına ilişkin ilave bir sistem ortaya konulduğunda, ayrı toplama ve arıtma için ilave maliyetler ortaya çıkar. İlave maliyetleri karşılamak için finansmana gereksinim vardır. Halihazırda bu faaliyetlerin tek finansman kaynağı belediye atık ücretleridir. Farklı Avrupa ülkelerinde ambalaj atıklarının ayrı bir biçimde toplanması için kurulan bir sistemin maliyeti ton başına 100-150 Avro civarındadır (kişi başına yıllık 8-15 Avro). KKTC’de ambalaj atıklarının ayrı bir biçimde toplandığı durumda, bu maliyet ton başına yaklaşık 150 TL civarında olabilir. Ambalaj atıklarının ayrı bir biçimde toplanması ve geri dönüştürülmesi için gerekli olan finansman, yalnızca ambalaj atıklarında üretici Sorumluluğu kavramının uygulanması yoluyla sağlanabilir. Ürün fiyatına dahil olacak şekilde hesaplanan ücret, piyasaya sürülen tüm ambalajlı mallara uygulanmalıdır. Örneğin, ambalajlı malların fiyatı içerisinde hesaplanacak ürün ücreti uygulanacaksa, bir şişe suyun fiyatı 0.001TL (0,1 kuruş), 1 litre sütün fiyatı 0.001 TL ve bir cam şişenin fiyatı 0.08 TL artacaktır. Ambalaj atıklarının evsel atıklardan ayrıştırılması, evsel atık toplama maliyetlerinin azalmasını sağlayacaktır. Ambalaj atıkları büyük bir hacme sahiptir ve evsel atık konteynırı içerisinde büyük bir yer kaplar. Bu atıkların ayrıştırılması durumunda konteynerlerin toplanma sıklığı, atıkların daha az hacimli ve daha yoğun olması sebebiyle azalacaktır. Nihai sonuç bir sonraki şekilde görülebileceği üzere, evsel atık ücretlerinde azalma olarak ortaya çıkar."

Üretici Sorumluluğu ilkesinin uygulanması için aşağıdaki unsurlar gereklidir:

Devlet tarafından, atıkların kaynağını oluşturan ürünlerin üreticilerine, özel atıkların yönetimi konusunda sorumluluk verilmesine yönelik güçlü bir kararlılık.

Üreticiler arasında bu sorumluluğu üstlenme isteği.

Mevcut atık toplama ve arıtma kuruluşları, endüstri, perakendeciler, kamu kurumları ve tüketiciler olmak üzere tüm aktörler için açık ve net olarak belirlenmiş roller.

Yerel makamlar arasında açık bir sorumluluk dağılımı.

Vatandaşların aktif katılımı ve onlarla iyi iletişim kurulması.

 

KKTC pazarına ambalajlı mal sokan her türlü üretici veya ithalatçının aşağıdaki yükümlülükleri yerine getirmesi için tedbirler alınmalıdır:

Ürünlerinin meydana getirdiği atıkların ayrı bir biçimde toplanması ve arıtılması için oluşturulacak sistemin kurulmasının mali sorumluluğunu üstlenmek.

Ürünü çevresel etkileri azaltacak bir biçimde tasarlamaya ve üretmeye yönelik tedbirler uygulamak.

Son kullanıcılara, mevcut toplama/iade tesisleri ve ürünlerdeki tehlikeli maddelerin yol açtığı sağlık ve çevre tehlikeleri hakkında bilgilendirmek.

Atığın uygun bir şekilde arıtılmasına yönelik spesifik bilgiler sağlayarak, arıtma tesislerine kolaylık sağlamak ve atık ürünlerde bulunan bileşenlerin ve materyallerin tanımlanmasını ve zararlı maddelerin yerinin belirlenmesini desteklemek.

Geri dönüşüm için mevzuatta düzenlenmesi gereken hedeflerin gerçekleşmesini sağlamak.

Diğer tedbirler.

Farklı ürünlerin (EEEA, İTA, ambalaj, piller ve aküler) üreticilerinin ortak ve toplu sistemini temsil edecek tamamıyla özel kuruluşlar (tüzel kişiler) oluşturulmalıdır. Bu tüzel kişilerin mülkiyeti, yönetimi ve desteği yükümlü üretici tarafından sağlanacaktır.

Bu tüzel kişiler Çevre Koruma Dairesi ile Özel Toplu Üretici Sorumluluğu Uygunluk Projesinin (ÖSUP) operatörleri olarak yetkilendirilmelidir. Üreticiler arasında dayanışma ile oluşturulan her bir çeşit ürün için tek bir akredite üretici sorumluluğu kuruluşunun oluşturulmasında yarar görülmektedir. Üretici yükümlülükleri, Üretici Sorumluluğu Uygunluk Projesinin oluşturulmasındaki kurallar ve kriterlerin yanı sıra tüzel kişiliklerin izinleri, Çevre Yasası'nda veya özel atık türleriyle ilgili yönetmeliklerde düzenlenmelidir.

Sistem, en uygun fiyatın üretici/ithalatçı tarafından ödenen uygun ücretin toplanması yoluyla etkili bir şekilde tasarlanabilir. Üreticiler, toplama ve geri dönüşüm projesini tamamıyla Üretici Sorumluluğu Uygunluk Projesinde ödenen katkı payı (ücreti) vasıtasıyla finanse edecektir. Üretici Sorumluluğu Uygunluk Projesinin işletilmesine izin vererek, devlet aynı zamanda ithalatçıların sistemi kurma sorumluluğunu üstlenmesine ve uygun faaliyetleri belirli koşullar altında finanse etmesine imkân tanıyacaktır.

Ürün ücretleri vasıtasıyla toplanabilecek finansmanın harcanmasına yönelik belirli kriterler oluşturulmalıdır. Paranın bir kısmı atık arıtma tesislerinin inşa edilmesi için devlet fonuna tahsis edilebilir. Örneğin, zararlı atıkların toprağa gömme yoluyla tasfiyesi gibi. Yaklaşık olarak özel atık miktarının %10-20'si civarı geri dönüştürülememektedir ve atıkların düzenli depolanması yoluyla bertaraf edilmektedir; bu nedenle paranın bir kısmı bu tesislerin inşa edilmesi için tahsis edilebilir.

Üretici Sorumluluğu Uygunluk Projesi Çevre Koruma Dairesi tarafından kontrol edilecektir. ÖSUP, hedeflerini gerçekleştirdiğini ve izin koşullarını yerine getirdiğini kanıtlamak amacıyla bakanlığa yıllık rapor sunmalıdır. Aynı zamanda bağımsız bir müfettiş tarafından hazırlanan ayrı bir finansal raporu sunacaklardır.

Üretici Sorumluluklarının uygulanmasının getirdiği temel avantajlar:

• Atık yönetim faaliyetlerine ve atıkların insan sağlığı ve çevre üzerinde oluşturduğu olumsuzlukları en aza indirmeye yönelik mali kaynaklar sağlanabilir. • Üretici sorumluluklarının uygulanması, atık yönetimi maliyetlerini nüfus ve iş çevresi adına daha makul hale getirecektir. • Geri dönüşüm hem çevresel bir araştırma hem de bir ekonomik kalkınma aracıdır. Atıkların yeniden kullanılması, geri dönüştürülmesi ve azaltılması topluluklar için doğrudan kalkınma fırsatlarını arz eder. İskartaya çıkarılan materyaller yerel bir kaynaktır ve onların toplanması ve geri dönüştürülmesi yerel gelire, iş fırsatları sağlama kapasitesine, iş genişletme faaliyetlerine ve yerel ekonomi tabana katkıda bulunabilir.

• Üreticilerin katkılarından (ücretlerden) oluşan potansiyel mali kaynak 6 milyon Avro civarındadır. Bu varsayım, aşağıdaki yollarla toplanabilecek hesaplanmış asgari toplam miktara dayanmaktadır. • İthal edilen taşıt başına 50 Avro (2010 yılı için ithal edilen taşıt sayısı 9000 civarındadır). • 2011 yılında elektrikli ve elektronik ekipmanların satış değerinin %3'ü (46,100,000 Avro'dan %3). • Ambalaj atıkları için, mesken kişi başına yıllık 10 Avro (satılan ürünün fiyatı üzerinden hesaplanacaktır).

• İş fırsatları oluşturma - Potansiyel işçi sayısı yaklaşık 200 (eğer bu toplam miktarın %30'u maaş olarak ödenirse, yıllık 1.8 milyon Avro'ya, aylık 150,000 Avro'ya ve bir işçi için aylık 800 Avro'ya denk gelmektedir).

• Ton başına olan bir hesapta, tek başına geri dönüştürülebilir atıkların ayrıştırılması ve işlenmesi arazi doldurmadan 10 kat daha fazla istihdam sağlamaktadır.

• Düzenli depolama yoluyla tasfiye edilen atıklar azalacak ve kapasitesinden tasarruf edilecektir. • Üreticiler rekabetçi bir ortamda çalıştıkları için, ürünlerin fiyatlarını kanunsuz bir biçimde artıramazlar ve bu nedenle, toplama ve arıtma için maliyetleri tüketiciler açısından daha karşılanabilir bir seviyede tutmak zorundadırlar. • Ülke yönetimi adına daha az idari görev ve yönetim adına daha düşük maliyet sağlanacaktır.